Bu yazı Fehmi Koru’nun 26.11.2020 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/olmaz-ya-abdde-joe-bidenin-yaptigini-ak-parti-de-benimserse/
İnsanlık uygarlaşacak şekilde var edilmiştir. Batıda ve doğuda biner yıllık arayla yeni ileri bir düzen hâkim olmuştur. Her zaman yeniliğe karşı direnilmiş ama hiçbir zaman başarıya ulaşılamamıştır. Gerek Amerika’da gerekse Türkiye’de eski kadronun yeniden gelmesi eski siyasete dönülecekse bunun başarıya ulaşması mümkün değildir. Türkiye artık eski parlamenter sisteme dönemez. O, orada kalmıştır. Türkiye yeni bir sistem bulursa inkılap yapabilir. Aslında bu sistem bulunmuştur,
www.akevler.org. sitesinde Adil Düzen’e Göre İnsanlık Anayasası diye yayınlanmıştır. Süleyman Akdemir, İnsanlık Anayasası Kavramı tezi ile Doçent olmuştur. Biden de bu tezden yararlanabilir. Kadrosu yeni tezi benimseyebilir. Seçim içinde yazılanlarla seçim sonrasında söylenenler arasında büyük fark vardır.
Biden’in Türkiye’ye karşı takınacağı tavır önemlidir. Obama’nın siyasetini takip edecekse başarı şansı fazladır. Ancak Obama’nın yaptığını tekrarlamasıyla mümkün değildir.
Tekrar ediyorum. Faizli işçilik sistemi ömrünü doldurmuş ve tarih olmuştur. Yeryüzünde tam istihdam sağlandığı için, faiz birikimine yeni yatırım imkânı bulunmamaktadır. Dolayısıyla insanlık yeni düzene geçmek zorundadır. Adil Düzen Anayasası ile biz bu yeni düzenin ne olduğunu Kur’an’dan öğrendiklerimizle insanlığa sunuyoruz. Varsa onların bundan daha iyi düzenleri biz dinlemeye hazırız.
Gerçekten bizim çözümlerimizden daha üstün çözümleri varsa, biz hemen onu benimseriz. Bu
Kur’an’ın bize verdiği emirdir. Onlar da Türkiye veya dünya olarak bunu söylemeye ve yapmaya hazır mıdırlar? İşte sorun burada. Bunu söylemeye hazır olmak şöyle dursun, bizi dinlemeye bile hazır değiller. Biz kendimizden bir şey söylemiyoruz, Kur’an’dan anladıklarımızı anlatıyoruz. Hatalar bizim, doğrular Kur’an’ın. Bizi dinlemekten çekinenler başta AK Parti olmak üzere bizi reddetmiş olmuyorlar, Kur’an’ı reddetmiş oluyorlar.
Kur’an’ın bildirdiğine göre onun kelimelerini değiştirecek kimse yoktur. Onun dışında da bir çözüm bulunamaz. O halde başkanların tek yapacakları şey Tevrat ve Kur’an’a başvurmalarıdır. Biz bir karşılık istemiyoruz. Telif hakkı veya patent hakkı istemiyoruz. Allah’ın bize bahşettiği imkânlarla yüklendiğimiz görevleri yapıyoruz. Ondan sonrası bizi ilgilendirmiyor. İsteyen Allah’ın yoluna gelir, isteyen bildiğini yapmaya devam eder.