Bu yazı Fehmi Koru’nun 01.01.2021 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/omrumuzun-kalan-vaktinden-dun-bir-yaprak-daha-dustu/
Allah, her şeyi çift yaratmıştır. Yıllar da iki çeşittir. Biri ay yıllarıdır, diğeri ise güneş yıllarıdır. Güneş yılları, güneşin etrafında dönen yerin yıldızlara göre dönmesini tamamlaması ile ölçülür. Bunun doğal günleri geceyle gündüzün birbirine eşit olduğu 21 Mart veya 23 Eylül günleridir. Bir diğer başlangıç noktası da yerin güneşe en çok yaklaştığı 1 Ocak ile 2 Ocak arasıdır. Gökteki ayın dönüşüne göre de kameri yıl belirlenir, o da 12 ay yıl kabul edilir. 2 yıl arasında 10 gün gibi bir fark vardır. 100 senede 3 defa fazla kameri yıl yaşanır. Bu sayılar rastlantısal olarak değil, tamamen takdiri ilahi olarak düzenlenmiştir.
Güneş yılının başlangıcı 1 Ocak’tır. Bu takdiri ilahidir. Tarihin başlangıcı da miladi tarihin başlangıcıdır. Hazreti İsa’nın mucizevi doğumu, tarihin başlangıç noktasını belirler. Hicri takvim şer’i bir takvim değildir. Ne Kur’an’da ne de sünnette yeri vardır. Ömer halife iken hicreti tarihi başlangıç kabul etmiştir ve tarih 12 gök ayı olarak ele alınmış ve uzun zaman hicri tarih olarak kullanılmıştır. Osmanlılar hicri tarihi yıl olarak almışlar ama ay takvimi yerine güneş takvimini kabul etmişler.
Kur’an’da diyor ki; İsa ve annesini bütün insanlar için bir ayet yaptık. Bu ayet, İsa’nın doğumudur. Çünkü ikisinin ortak olayı, doğumdur. Dolayısıyla takvim olarak tüm insanlık miladi takvimi kullanacaktır, diyor Kur’an. Gerçekten bugün öyle olmuştur. Budistler, Hindular ve Müslümanlar artık miladi takvimi kullanıyorlar. Diğer takvimler takvim yapraklarında yazılır ama artık hayatta yerleri yoktur.
Demek ki, Osmanlıların ve Cumhuriyet’in takvim üzerine yaptığı inkılap Kur’an’a uygundur.
Dolayısıyla bütün insanlık âleminin yeni yılını tebrik ediyor ve 2021 yılının sıkıntılardan çıkma ile olmasını Allah’tan niyaz ediyoruz.