Bu yazı Fehmi Koru’nun 27.03.2021 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/kimler-bakan-olur-kimler-olamaz-fala-gerek-yok-ne-olabilecegini-acikliyorum/
Öğrenci olduğum yıllarda Demokrat Parti iktidardaydı ancak köyümde CHP’nin yönetim şekli devam ediyordu. Bürokratlar halkı kendi uşaklarıymış gibi yasadışı kullanıyorlardı. Ben bunu önlemek için köyüme muhtar adayı oldum. O zamanki bucak müdürünün etkisiyle bütün köylü bana cephe aldı, ancak hatırladığıma göre 18 oy alabilmiştim. Bir şey yapabilmek için muhtar olma, köye muhtar olma hevesi bende devam ediyor. Mevcut olan bir köyün muhtarı olamayınca kendim bir köy kurmaya çalıştım. Kıymetli arkadaşlarım desteklediler ve Akevler’i bir köy olarak kurduk ama orada öğrendim ki muhtar olmanın hiçbir önemi yoktur. Topluluk senin emrine girmez seni emrine alır. Uyarsan orada oturursun uymazsan gidersin. Bundan dolayıdır ki milletvekili bile olmayı istemedim. Reşat Erol milletvekili adaylığından bahsedince “Milletvekili olup ne yapacaksın?” dedim. Ya seni partiden ihraç ederler ya da senin işin parmak kaldırmaktan ibaret olur. O da ondan sonra milletvekili olmaya bile fazla hevesi olmadı.
Bir makama oturmak, halkın saygısını kazanarak onların dediğini yapmak yani seni oraya getirenin dediklerini yapmaktan ibaret olur. Sıkıntısı da vardır, her gün ya gidersem diye düşünürsün. Bunun yanında bir iş yapmak için iktidar olmayı veya bir makama gelmeyi isteyenler vardır. Demirel, Özal, Erbakan bunlardandır. Türkeş bunlardandır. Bunlar meşhur olmak, halkın saygınlığını kazanmak için değil bir iş yapmak için iktidara talip olmuşlardır.
Erdoğan’ın durumu nedir? Başbakan olmak mı, Cumhurbaşkanı olmak mı yoksa bir iş yapmak mı? Aynı soruyu Gül için de sorabiliriz. Bunlar bizimle beraber çalıştılar. Her ikisinin de kendi şöhretini kazanmak gayesi olduğunu sanmıyorum. Bana göre Davutoğlu da böyledir. Ancak uygulamalarda hata yapıyorlar. İktidarla hedefe varacaklarını sanıyorlar. Oysa yapacakları iş iktidardaki saygınlıklarını kullanarak halkı örgütlemeleridir. İktidarın imkânlarını değil kendi saygınlıklarını kullanmaları gerekir. Ahmet Tahir Satoğlu bunu yapmıştır ve Akevler böylece oluşmuştur. Bir yere gelebilmek için iki yol vardır. Halka hizmet edersiniz, halk da sizi sevmeye başlar, sizi güçlü görünce iktidarda olanlar da size görev verir. Asıl başarılı olanlar bunlar olur. İktidarda olanların isteklerini değil halkın isteklerini yapmaya çalışırlar. Birileriyse halkı değil iktidarda olanları memnun ederek mevki elde etmeye çalışırlar. Bazen denenir ama sonuç hüsranla biter.
Bugün Türkiye’de iktidarın yapabileceği hiçbir şey yoktur. Belki yapılabilecekleri en iyi şekilde Erdoğan yapmaktadır. Kongrelerdeki kalabalıklar bunu ifade etmektedir. Asıl yapılacak iş halkın organize edilmesidir. Semt kooperatifleri kurulmalıdır, 100 lojmanlı apartmanlar yapılmalıdır, 100 villalı dinlenme siteleri oluşturulmalıdır, gelecek olan sosyal tufana karşı halkın oluşturduğu her hücre dayanma gücüne sahip olmalıdır. Bunun için herhangi bir makama gerek yoktur. Benim kooperatifte hiçbir resmi görevim yoktur. Sıradan bir ortağım ama ben çok memnunum. Çünkü arkadaşlarım benim yapamayacağım işleri istediğim gibi yapmaktadırlar. Siz eğer çalışır Allah’a yani insanlığa yani topluluğunuza hizmet ederseniz bu dünyadan başarılı olarak ayrılırsınız. Ümit ederiz ki orada da makamınız yüce olur.
Hasılı sizi Yalova’daki Ar-Ge çalışmalarımıza katılmaya davet ediyorum. Biliniz ki bu, cumhurbaşkanlığından daha değerli bir makamdır.
https://youtu.be/1F2kryiJDsg