Yeni yıl… Yeni seçim… Ve “Adİl Düzen” - 4
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
Çağımızda Sermaye (faizci emperyalist sömürü sermayesini kastediliyor. RNE) dünya ekonomisine dolayısıyla ilme, dine yani ahlâk ve siyasete yani yönetime hâkimdir.
Çağımızdaki faizci sömürü Sermayesi tarafından sömürülen insanlar bu sömürüye son vermek istiyorlarsa, işte bu “dinlenme evleri sitelerini” ve “lojmanlı işyeri apartmanlarını” kuracaklar ve sömürülmelerine son vereceklerdir.
Nitekim önceki yazımızın en sonunda dedik ki; Kur’an ayetleri üzerinde çalışılarak “dinlenme evlerinden oluşan siteler” ile “lojmanlı işyeri apartmanlarının özellikleri” ortaya çıkarılacaktır... Böylece ülkelerde “Adil Düzen” ile “Adil Ekonomik Düzen”, bütün dünyada da “Adil Dünya Düzeni” kurulmuş olacaktır.
Kur’an’dan önce ilahi kitaplar gelip o zamanın ve ülkelerin sorunlarını çözdüler, ayrıca Kur’an nizamının ön uygulamasını yaptılar. Kur’an'dan önce Tevrat ve İncil gelmiş, insanlara ortaklık düzeni üzerinde çalışmalar yaptırmışlardır. Sonra Kur’an proje olarak gelmiştir. Hazreti Peygamber’in Sünneti ve Sahabeler dönemi de örnek uygulamalardır...
İsra Suresi ve Kehf Suresi üçüncü binyıl uygarlığını anlatmaktadır ve biz de yaptığımız çalışmalarda ona göre anlamlar veriyoruz.
Bediüzzaman Said-i Nursi diyor ki;
Kur’an'ın mucizeleri insanların ulaşacağı hedefleri gösterir.
Adil Düzen çalışanları olarak da biz diyoruz ki;
Kur’an'da anlatılan hayat, insanların dünyada ulaşmalarını hedefleyecekleri hayattır ve insanlar bu hayata tam olarak varamayacaklar ama yaklaşacaklardır.
Kur’an'ın içerdiği hükümler, var olan toplulukların ihtiyaçlarını karşılamanın üstündedir, bütün toplulukların ihtiyaçlarını karşılayacak durumdadır, her çağdaki bütün sorunları çözecek durumdadır. (2.1.2018)
***
İnsanlık tarihinin tabii bir akışı vardır, o akış bidayetinden beri devam ediyor...
İnsanlığın yaşadığı ve bu köşede defalarca anlattığımız ana dönemlerden sonra, çağımızda “faizli işçilik dönemi”nden sonra şimdi “faizsiz ortaklık dönemi”ne geçiyoruz...
İnsanlık olarak özellikle Kur’an’dan itibaren, kişi yönetiminden sonra, hakemlerden oluşan yargı yönetimine ve ekseriyet demokrasisinden hicret demokrasisine geçiyoruz...
İnsanlık olarak özellikle geçen yüzyılda yaşanan ateizmden sonra tekrar ilahi kaynaklarımıza geçiyoruz, ilim olarak sömürü ilminden doğruya yönlendiren ilme geçiyoruz...
***
İnsanlık tarihinin iki büyük inkılabından ikincisini yaşıyoruz...
Birinci inkılap yazının icat edildiği dönemde “Nuh Tufanı” ile gerçekleşti...
Bu inkılap Hazreti Nuh Nebi inkılabı ve ilk medeniyetin kurulması inkılabıdır…
İkinci inkılap bilgisayarın icat edildiği bu dönemde “Sosyal Tufan” ile olmaktadır…
Bu inkılap Kur’an inkılabı ve Adil Düzen medeniyetinin kurulması inkılabıdır…
Bugün yani geçen iki-üç yüzyılda ve yirmibirinci yüzyılın başında ve/ya üçüncü binyılın başında yaşanan bütün sancılar işte bu inkılabın ve bu medeniyetin doğum sancılarıdır.
Kur’an medeniyetini müjdeleyen şimşekler ve yıldırımlardır da diyebiliriz bütün bunlara; hemen ardından gelecek olan bahar yağmurları da yağmak üzeredir diyoruz…
Nitekim bundan önceki; “Yeni yıl, yeni yüzyıl, yeni binyıl düzeni nasıl olacak?” ve “Adil Düzen bütün sorunları çözüme kavuşturur” başlıklı yazılarımda demek istediğimiz de buydu… Devamında; “Erbakan’ca; tek çare Adil Dünya Düzeni derim…” ve “Adil Düzen 2033’lerde benimsenmiş olacak ve …” başlıklı yazılarımda demek istediklerimiz de buydu…
(Yazdıklarımızın ve uyarılarımızın önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edeceğiz ki; ibret alınsın, tarih tekerrür etmesin, ilgililer ve yetkililer artık yapılması gerekenleri bir an önce yapmaya başlasın ve “faizli zalim düzen” sona ersin…)