Mete Firidin
Kuran'da Doğu, Doğuş Kelimeleri
25.01.2023
275 Okunma, 5 Yorum

 

 

Kuran’da Doğu, Doğuş Kelimeleri

 

Bu makalede Kuran’da geçen ve meallerde “doğu, doğuş” olarak çevrilen kelimeleri inceleceğiz.

İnsanlar kelimelerle düşünür. Bir insan ne kadar çok kelime biliyorsa o kadar iyi ve ayrıntılı kavrayışa sahiptir. Bu nedenle kelime bilgisi fazla olanın bir kitabı veya cümleyi kavraması çok daha net olacaktır. Buna bağlı olarak hüküm çıkarması da daha doğru olacaktır. Kuran’da 1980 kök kelime vardır. Eğer bu kök anlamları yeterince bilmiyorsanız ve birinin diğerinden farkını bilmiyorsanız ayetleri yeterince net kavrayamazsınız. Sonuçta eksik veya yanlış bir analizde ve değerlendirmede bulunursunuz. Ki bunun örneklerini tarihte ve günümüzde çok fazla görmekteyiz. Mezhepler bu nedenle türemiştir. Yani mezheplerin kaynağı bu kök kelimeleri yeterince bilmemelerindendir. Oysa Kuran apaçık bir kitaptır, nettir.

Türkçemizde “doğu” kelimesi Güneş’in doğduğu yer anlamındadır. Doğuş ise bir şeyin görünür hale gelmesidir. “Çocuk doğurmak” tanımlaması ise anne karnındaki çocuğun dışarı çıkarak görünür olmasıdır. Aynı anlamda Güneş’in doğması da Güneş’in görünür duruma gelmesidir.

Fakat Kuran Arapçasında durum çok farklıdır. Çocuğun doğması anlamındaki kök kelime (وضع) wsze kelimesidir. Fiil olarak bir şeyi ortaya koymak demektir.

          Kuran Arapçasında “Fiilen Güneş’in doğmasını” ayrıca ifade eden bir kelime bulunmaktadır. Fakat doğu anlamında başka bir kelime daha vardır. İki kelime de aynı anlamda çevrilmektedir ki bu yanlış anlaşılmalara neden olmaktadır. Daha kötüsü bu ikisinden başka diğer bir kelime ise bu ikisi ile hiç ilgili olmadığı halde “doğuş, doğmak” olarak çevrilmektedir. Ki böylece ayetlerin anlaşılması konusunda anlam kargaşası oluşmaktadır.

Kuran’da (شرق ) şrq kök kelimesi canlı parlaklığı, parıldamayı ifade eder. Doppler etkisi nedeniyle Güneş doğarken çok daha parlak yani sarı görünür. Oysa batarken ise daha mat ve kırmızıdır. Bu nedenle Arapçada Güneş’in doğuşuna Güneş’in parıldaması anlamında “parlak taraf” denmiştir ki ikincil anlam olarak bizim “doğu” tanımımıza uymaktadır. Asla bizim “Güneş’in doğuşu” dediğimiz “Güneş’in doğması” fiili gibi anlamında değildir.

Kuran Arapçasında Güneş’in doğma esnasını, doğuş eylemini ifade eden kelime ise (بزغ ) bzğ kelimesidir. Bu kelime “bir şeyin görünür hale gelmesini ifade ettiğinden; Güneş için de Ay için de doğuşu, doğmakta olmayı ifade etmektedir.

Diğer bir kelime ise (طلع ) tla kök kelimesidir. Kelimenin kök anlamı bir şeyin, filizin, bitkinin yerden yukarı doğru uzaması, uzanmasıdır. Aslında Semitik olan bu kelime Eski Ahit yolu ile İngilizceye uzun anlamında “tall” kelimesi olarak geçmiştir. Bu kelimenin Kuran’da iki kez قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ şeklinde kullanımı vardır. Sebbih kelimesinden sonra gelmektedir.

Taha Suresi (130) 131. Ayet:

فَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ غُرُوبِهَا وَمِنْ آنَاءِ اللَّيْلِ فَسَبِّحْ وَأَطْرَافَ النَّهَارِ لَعَلَّكَ تَرْضَى (130)

Kaf Suresi (39) 40. Ayet:

فَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ الْغُرُوبِ (39)

 

Ne yazık ki bu ayetlerdeki “gable tuluği eşşemsi” cümlesi daima “Güneş’in doğmasından önce” olarak meallendirilir. Oysa doğru anlam “Güneş’in yukarı doğru uzamasından öncedir”. Bu anlam Güneş’in doğmadan önceki zamanı da içerir.

Ne değişti? Diyebilirsiniz!

Sebbih kelimesi vurgulamak demektir. İkincil anlam olarak namaz kılmayı ifade etmektedir. Çünkü namazda tesbih de vardır. Kısacası bu cümle sabah namazını ifade etmektedir. Bu durumda sabah namazı Güneş doğmadan öncedir. Sabah namazının Güneş doğmadan önce kılındığını açıklayan birçok ayet vardır. Fakat Hz. Muhammed’in Güneş doğduktan sonra da sabah namazı kıldığı bilinmektedir. Bu durum tesadüf müdür? Yoksa bir ihmal veya unutma mıdır? Tabii ki hayır! Yukarıda da açıkladığım gibi sabah namazı Güneş doğmadan önce kılınır fakat zaruri durumda istisna olarak Güneş en tepeye uzanıncaya kadar sabah namazı kılınabilir. Hz. Muhammed ise vahyin ilk muhatabıdır ve ayetleri uygulamakla yükümlüdür.

Taha Suresi (130) 131. Ayetteki sebbih miktarını sayarsanız en az sekiz sebbih hesaplarsınız! Ne yani bir günde sekiz vakit namaz mı vardır? Bu konuyu daha önce açıklamıştım.

 

 


YorumcuYorum
Serpil Yücel
23.02.2023
14:41
Sizin bu yazınızdan şu tanımları çıkarıyorum.
Tulû: Güneşin ışıklarının görülmeye başlamasından yükselişi bitene kadar olan hareketinin tamamı. Yani tan yerinin ağarmasından öğle namazı vaktine kadar olan neharın ilk kısmı.
Garb için sizin yazınızda bir tanım yok ama kıyasen çıkardığım tanım şöyle.
Garb: Güneşin yükselişinin bitip alçalmaya başlamasından ışıklarının görülmediği ana kadar olan hareketinin tamamı. Yani öğle namazı vaktinden akşam namazının hemen arkasından gelen vakte kadar olan neharın ikinci kısmı.
Böylece nehar ve leylden oluşan bir yevm; tulû, garb ve leyl olarak da tanımlanmış olur. O zaman tulûdan öncesi ile leyl, garbdan öncesi ile tulû mu kast edilmiş olur? Sanırım tulûdan önce ve garbdan öncesi kavramlarını anlayamadım.
Ama tanımları şöyle alırsam;
Tulû: Güneşin görülmeye başlamasından tam olarak görününceye kadar yaptığı hareketin tamamı.
Tulû eden Güneş, sanki bir filizin boy vermesi gibi yeryüzünden boy verir. (Sanki bu boy vermek çevirisi tulû kelimesini daha bir karşıladı gibi.) Tulûdan sonra yeryüzü ile güneşin ilişkisi kesildiğinden artık tulû etmiyordur, kendisi bir baziğan (Enam/78) olmuştur. (Baziğan kelimesini de tam araştırmış değilim, ama buraya da uygun gibi geldi bana)
Garb: Güneşin ufkumuzdan bir kısmının batmaya başlamasından artık görünmediği ana kadar olan hareketinin tamamı.
Bu durumda ‘tulûdan önce’ güneşin ilk görüldüğü andan önceki zaman, ‘garbdan öncesi’ güneş ilk batmaya başlamadan önceki zaman olarak anlayabiliriz.
Güneşin batması ile birlikte zamanı, ayın hareketlerine göre belirlememiz gerektiğinden (Enam/96); ayın tulûsu, bezağası, efelesi ve garbı şeklinde olacaktır bence.
Bu bencecilere de kızmayın bence. Takdir edersiniz ki her fikir birdenbire hüküm aşamasına gelmiyor. Bilgisayar programlarının, oyunlarının beta versiyonlarının yayınlanması gibi fikirlerde başka başka zihinlerde eleştirilerden geçmeden olgunlaşmıyor. Şimdi bu sözlerime sizin çok ciddi ve üzerinde düşünülmesi gereken eleştirileriniz olacaktır. Hikmet ancak böyle ortaya çıkacaktır. Hikmet ortaya çıkana kadar her yaklaşım tartışmaya açıktır ve birinin kanaatidir.
Mete Firidin
24.02.2023
06:24

Tulu doğuştan öğlene kadardır. İlk yarısı işrak, ikinci yarısı duhadır.

Güneşin dalışa geçmesi ise duluktur. İlk yarısı öğle, ikinci yarısı ikindidir.

Gabr ise uzaklaşmak, soluklaşarak kararmadır.

Mete Firidin
24.02.2023
06:30

Nahar: Tuluğ + duluk.

Tuluğ: İşrak+duha.  Duluk: Öğle+ikindi

Nahar: işrak+duha+öğle+asr (ikindi).

Serpil Yücel
24.02.2023
13:44
Güneş, ay (ve kevkeb) için zikredilen bâzigun ve âfilun olmak durumlarının ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Mete Firidin
24.02.2023
17:47
Ufuktan görünür olma ve ufuktan görünmez olma durumudur. Türkçede doğma ve batma durumu.




Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-5
27.03.2023 167 Okunma
16 Yorum 28.03.2023 03:38
Özer Ataç
Hata Payı 3
26.03.2023 1024 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-4
26.03.2023 135 Okunma
11 Yorum 26.03.2023 09:44
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-3
25.03.2023 131 Okunma
11 Yorum 25.03.2023 11:57
Bahaeddin Sağlam
İSLAMİYETİN TEMELLERİ NASIL ATILDI!?
23.03.2023 491 Okunma
Bahaeddin Sağlam
İslam Bilim Tarihinden Bir Anekdot
23.03.2023 23 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-2
22.03.2023 166 Okunma
12 Yorum 25.03.2023 11:55
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu;Filistin Direniş Akademisi bir mezun verdi
22.03.2023 31 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-1
19.03.2023 164 Okunma
11 Yorum 19.03.2023 11:29
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 4
18.03.2023 180 Okunma
12 Yorum 19.03.2023 11:26
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 3
17.03.2023 171 Okunma
12 Yorum 17.03.2023 11:16
Hüseyin Bağdatlı
DEPREM VE İKLİM BOMBASI YALANI
16.03.2023 80 Okunma
1 Yorum 19.03.2023 18:34
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 2
16.03.2023 207 Okunma
12 Yorum 16.03.2023 14:44
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 1
15.03.2023 196 Okunma
12 Yorum 16.03.2023 14:45
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; Takım ruhu... Hüseyin Kayahan’ın vedası
15.03.2023 59 Okunma
Özer Ataç
Hüseyin Kayahan
14.03.2023 275 Okunma
1 Yorum 22.03.2023 14:56
Reşat Nuri Erol
2023; Erbakan’ı anmak, anlamak, uygulamak-7
13.03.2023 217 Okunma
10 Yorum 13.03.2023 10:22
Hüseyin Bağdatlı
ERDOĞAN I SEVMEK
12.03.2023 84 Okunma
Hüseyin Bağdatlı
ERDOĞAN DEVRİ
12.03.2023 76 Okunma
Reşat Nuri Erol
2023; Erbakan’ı anmak, anlamak, uygulamak-6
12.03.2023 248 Okunma
10 Yorum 12.03.2023 13:36
Özer Ataç
Dünyanın Bütün Kadınları
11.03.2023 1116 Okunma
Reşat Nuri Erol
2023; Erbakan’ı anmak, anlamak, uygulamak-5
11.03.2023 230 Okunma
10 Yorum 11.03.2023 09:21
Reşat Nuri Erol
2023; Erbakan’ı anmak, anlamak, uygulamak-4
9.03.2023 240 Okunma
10 Yorum 09.03.2023 08:18
Bahaeddin Sağlam
Arketip Ne Demektir?
8.03.2023 62 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Kur’an’ın Kolaylığı Derin İlmi Bir Gerçekliktir
8.03.2023 60 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Deprem, Kıyamet ve Diriliş
8.03.2023 48 Okunma
Reşat Nuri Erol
2023; Erbakan’ı anmak, anlamak, uygulamak-3
8.03.2023 250 Okunma
10 Yorum 08.03.2023 11:30
Reşat Nuri Erol
M. Tekelioğlu; Son dakikada kurtarılan uzlaşma fırsatı
8.03.2023 56 Okunma
Reşat Nuri Erol
2023; Erbakan’ı anmak, anlamak, uygulamak-2
7.03.2023 260 Okunma
10 Yorum 07.03.2023 11:01
Reşat Nuri Erol
2023; Erbakan’ı anmak, anlamak, uygulamak-1
6.03.2023 304 Okunma
10 Yorum 06.03.2023 07:57
Hilal Çekmen
Adil Düzende Bütçe Gelirleri ve Giderleri Pay Tablosu-1
5.03.2023 283 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘İza zülzileti’l-erdu zilzaleha’ ve ‘Adil Düzen’-22
5.03.2023 281 Okunma
10 Yorum 05.03.2023 09:20
Ahmet Yücel
ÇORAPLARA MESH YAPILABİLİR Mİ?
4.03.2023 114 Okunma
1 Yorum 04.03.2023 14:54
Reşat Nuri Erol
‘İza zülzileti’l-erdu zilzaleha’ ve ‘Adil Düzen’-21
4.03.2023 247 Okunma
10 Yorum 04.03.2023 10:18
Reşat Nuri Erol
‘İza zülzileti’l-erdu zilzaleha’ ve ‘Adil Düzen’-20
1.03.2023 251 Okunma
10 Yorum 01.03.2023 06:27
Reşat Nuri Erol
Prof Dr Mehmet Tekelioğlu; Bu mezarda bir garip var
1.03.2023 121 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘İza zülzileti’l-erdu zilzaleha’ ve ‘Adil Düzen’-19
27.02.2023 279 Okunma
10 Yorum 27.02.2023 11:35
Hilal Çekmen
Adil Düzende Planlama ve İmar
27.02.2023 1206 Okunma
Özer Ataç
Hata Payı 2
26.02.2023 1404 Okunma
Reşat Nuri Erol
“İza zülzileti’l-erdu zilzaleha” (Zelzele Suresi)-18
26.02.2023 260 Okunma
10 Yorum 26.02.2023 09:34
Reşat Nuri Erol
“İza zülzileti’l-erdu zilzaleha” (Zelzele Suresi)-17
25.02.2023 301 Okunma
10 Yorum 25.02.2023 10:38
Reşat Nuri Erol
“İza zülzileti’l-erdu zilzaleha” (Zelzele Suresi)-16
23.02.2023 304 Okunma
10 Yorum 23.02.2023 10:43
Hilal Çekmen
Adil Düzende Deprem Öncesi Tedbir ve Denetim
22.02.2023 726 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Deprem Yönetimi
22.02.2023 972 Okunma
Reşat Nuri Erol
“İza zülzileti’l-erdu zilzaleha” (Zelzele Suresi)-15
22.02.2023 323 Okunma
10 Yorum 22.02.2023 09:30
Reşat Nuri Erol
Mehmet Tekelioğlu; Deprem gerçekleri duygusal yönü...
22.02.2023 68 Okunma
Reşat Nuri Erol
“İza zülzileti’l-erdu zilzaleha” (Zelzele Suresi)-14
21.02.2023 278 Okunma
8 Yorum 21.02.2023 06:12
Reşat Nuri Erol
“İza zülzileti’l-erdu zilzaleha” (Zelzele Suresi)-13
20.02.2023 240 Okunma
7 Yorum 20.02.2023 09:44
Mete Firidin
Nedir İnsanın Yüklendiği Emanet?
19.02.2023 357 Okunma
Reşat Nuri Erol
“İza zülzileti’l-erdu zilzaleha” (Zelzele Suresi)-12
19.02.2023 236 Okunma
6 Yorum 19.02.2023 06:28