2023; Erbakan’ı anmak, anlamak, uygulamak-3
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
“Erbakan’ı anmak-anlamak-anlatmak ve uygulamak...” amaçlı yazılara devam...
Kazım Erten arkadaşımızın değerlendirmeleri ile de 28 Şubat müdahalesi meselesini ve Erbakan Hocamızı anlayalım, anlatalım, analım ve uygulama yapalım...
“1980 İhtilali’nden sonra kurulan Refah Partisi, yeni dönemde sadece "Millî Görüş" ile yetinmedi, Türkiye ve Dünya'ya "Adil Düzen" doktrinini takdim etti.
“Adil Düzen” insanlığın kadim arayışı olan "Adalet"i referans alıyordu. İnsanlık Tarihi'nin sistem deneyimlerini, Peygamberler Sistemini, İslam Medeniyeti’ni, naklî ve aklî verileri esas alarak çağdaş bir sistemi tartışmaya açtı. “İlim, Din, Ekonomi, Siyaset” esaslı dört temel müesseseyi, “Fikir, His, İrade, Ünsiyet” melekelerini, “Doğru-Yanlış, Güzel-Çirkin, Faydalı-Zararlı, Adalet-Zulüm” kriterlerini merkeze alarak “yeni bir sistem/düzen” önerisinde bulundu. Türkiye "Adil Düzen" denince sosyal adaleti, emeğin değerini, özgürlüğü, akit serbestliğini, ortaklık sistemini anladı.
Emperyalizm, kapitalizm, sosyalizmin ve diğer bütün izm’lerin çözemediği sorunları, rejim ile ideoloji vb. sorunları, çoğulcu demokrasi, inançlara saygılı laiklik, tam rekabet koşullarının sağlandığı çıkar paralelliği esaslı piyasa ekonomisi, çok partili çoğulcu siyaseti ile nasıl çözeceğini konuşmaya başladı.
Refah Partisi bir taraftan “Kur'an ve İlim” temelli bir yaklaşımı kendi müntesiplerine anlatmaya çalışırken; diğer taraftan laikliği toleransız, pozitivist, ateist ideoloji üzerinden okuyan kesimler, Refah Partisi'nin demokrasi dışı bir rejim getireceği bahanesi ile tepki gösterdiler.
“İslam ve İlim” konulu temel paradigma üzerinden Prof. Dr. Necmeddin Erbakan, günün şartlarında hukukun üstünlüğü ve adaleti referans alan, çoğulcu demokrasiyi savunan, inançlara saygılı laikliği, din ve inanç özgürlüğünü savunan, tekel oluşturmayan dayanışmacı ortaklık ekonomisini savunan, çok partili sistemi savunan bir vizyon ortaya koydu.
28 Şubat müdahalesi sonrası, Refah-yol Hükümeti’nde denk bütçe yapan, uzlaşmacı siyaset yapan, çağdaş vizyonu olan Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’ın Refah Partisi kapatıldı!
28 Şubat müdahalesi aslında Türkiye'yi bir iç çatışma ve kaosa sürüklemek üzere Refah Partisi'ni hedef aldı.
Refahı Partisi’ni hedef yapanlar, Başbakan Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’ın denk bütçe, demokrasi, gelişmiş ekonomi ile çağdaş uygarlıkların üstüne çıkabilecek bir Türkiye hayalini gerçekleştirme düşüncesini biliyorlardı.
Ama buna rağmen rejimi ve laikliği bahane ettiler.
28 Şubat müdahalesi sonrası ne oldu?
Borcunu sıfırlama noktasının eşiğine gelmiş Türkiye, iki yüz milyar doların üstünde bir borca sokularak, ekonomik olarak bağımsız olma mecrasından uzaklaştırıldı...
Demokrasi ile sandıktan çıkıp, iktidar olup, insanlık yararına programları hükümette icra edebilme örnekliği ortadan kaldırılmak istendi.
28 Şubat müdahalesinin asıl maksadı neydi?
28 Şubat ile sadece Refah Partisi değil, İslam ve Müslümanlar hedef alındı.
Törede kadın ile savaşmak yokken, başörtülü kızlar ve kadınlar, eğitimde ve kamusal alanda hedef yapılarak toplum provoke edilmek istendi.” (Devamı var…)
RÜYA: Erbakan Hocamı, bu sabah, sabah namazı öncesinde rüyamda gördüm. İstanbul’da bulunduğum ilçeye gelmiş. Hemen ziyaretine gittim, elini öptüm. Dedi ki: “Reşad, gel bakalım… Telefonuna bak, az önce mesaj gönderdim, her konuda tam yetkilisin…” Rüyanın baş tarafı böyle. (…) Rüyanın devamında bulunduğu yere gidiyorum. Büyük bir salonda, gençlerin yoğunlukta olduğu bir topluluğa, özellikle ‘Gençler…’ diyerek konuşuyor. Seçim zamanıymış, seçim konuşması yapıyordu… Heyecanla uyandım… Rüyayı kısaca yazdım ama şu anda yazarken bile hala etkisindeyim… Hayırdır inşallah… (07.02.2023)