2023; Erbakan’ı anmak, anlamak, uygulamak-4
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
“Erbakan’ı anmak-anlamak-anlatmak ve uygulamak...” amaçlı yazılara devam...
“28 Şubat sürecinde doğrudan hedef olduk, men edildik, müdahale ile karşılaştık.
En ağır bedeli görevleri olmamasına rağmen başörtülü kızlarımız ödedi.
Herkesin statüko ile ya korkudan ya da menfaatten işbirliği yaptığına şahit olduk.
Ama hr şeye rağmen onanan oyuna gelmedik.
Sabrettik...
O günlerde bir grup arkadaşlarımızla, orduevlerinde emekli generallere, siyasilere, yetkililere, 28 Şubat’ın Allah'a ve İslam'a karşı açılmış bir savaş olduğunu, bu savaştan galip çıkamayacaklarını haykırdık...
O müdahale sonrası dönemin en ilginç itirafı, askerlerin Sermaye tarafından oyuna getirildiklerine dair itiraflarıydı.
Sabrettik…
Türkiye'yi kaosa sürüklemedik...
Her şeye ve olanlara rağmen adalet temelli bir insanlık barışının öncüsü olacağız.
28 Şubat müdahalesi ile tek kutuplu dünya düzenini tahkim etmek isteyenler "Allah isteseydi sizi tek bir ümmet kılardı, tek/tekel kutuplu bir toplum kılardı; hayırlarda, tercihlerde, çoğulculukta, çok kutuplulukta müsabaka edin, çoğulculuğu öne çıkarın" kutsal mesajının gereğini yerine getirecek birilerini hesaba katmadılar.
Akıbet muttakilerindir.
Allah Sabredenlerle beraberdir.
Nasr Allah'tandır ve fetih yakındır.
Kapalı kapıları açıyoruz...
28 Şubat sürecinde onurlu, ilkeli, inançlı duruşları ile sabreden, dik duran ve bu günlerin kapılarını aralayanlara bir daha selam olsun…
Bedeli daha ağır ödeyen, zulmün karşısında korkusuzca direnen cesur kürekli kızlarımıza hassaten ve ayrıyeten selam hürmet ve minnet borcumuzdur...
Tarih, o günün egemenlerinin başörtüsüne yenildiğine şahittir; kadınların kendilerinden ziyade biz erkeklerin yolunu açtıklarına da şahittir ve bu tespiti de yapmazsak hesabı zor veririz… Ve’s-selam…”
ERBAKAN HOCA’NIN EMANETİ…
Aytekin Karadeniz arkadaşımızın “Erbakan Hoca’nın emaneti” yazısı ile devam...
“Dünya karmaşık ve zor.
Yanlış bir düzenden dolayı meşakkatleri yüksek.
Düzeltmek için insanların çok fazla sorumluluğu ve yapabileceği çokça hayırlı, üstelik önemli görevleri var.
Okyanuslar çok geniş.
Oysa gökyüzü okyanuslardan daha geniş. İnsan zihni ise gökyüzünden daha geniş. İnsan, zihnini çalıştırdığında küçücük bir parça gibi görünen koca dünyayı, gönlüne ve avucuna sığdırır.
Ve insan, zihniyetiyle koca bir dünyayı değiştirir.
Bir filin hafızası, tek başına bir insanın hafızasından daha güçlüdür.
Bir toplumu oluşturan insanların hafızası, bir filin hafızasından daha güçlüdür.
İnsan ve toplum, hafızasındakiler ve hafızasının gücü ile dünyayı doğru bir yöne götürür, geleceğin kapısını aralar ve arzı yaşanabilir bir yer yapar.
İnsan, hayalleri ve hedefleriyle çok şey yapabilir, çok şey değiştirebilir.
Hele öncü biri, önden giden biri ise bundan daha fazlasını başarır.
Öncü insanlar, önden giden insanlar azdır ama insan için insanlık için iki cihanı da aziz kılabilir.” (Devamı var…)