Mete Firidin
Şeytan
3.07.2016
14310 Okunma, 2 Yorum

Şeytan

 

Şeytan denince insanların aklına hemen boynuzlu, korkunç bir yaratık gelmektedir. Böylece ayetlerde geçen “şeytan” kelimeleri hemen korkunç görünümlü, kötü yaratık olarak anlaşılmaktadır. Oysa birçok ayette geçen şeytan kelimesi bu anlamdan çok uzaktır.

Şeytan kelimesinin kelime kökü şin, tı, nun ( شطن ) dur. Kuran’da bu kelime kökünden türetilmiş 88 kelime bulunmaktadır. Kelimenin kök anlamı uzaklaşmak, uzaklaştırmak, yoldan rotadan sapmak, saptırmak, bir şeyin normal işleyişinden saptırmak demektir.

 

Arapçada daha sonra bu kelime kökünden “bozguncu ve uzaklaştırıcı, yılan” anlamında olan kelimeler türetilmiştir.

Kuran’da geçen ve bizim Şeytan yaratığı olarak bildiğimiz mahlukun adı İblis tir. İblis cinlerden olan bir şeytandır. İnsanları doğru yoldan uzaklaştırmaya çalıştığından ikincil ismi şeytandır. Fakat bütün şeytanlar cin veya İblis değildir.

Mesela Enam suresi 112. Ayette:

وَكَذَلِكَ جَعَلْنَا لِكُلِّ نَبِيٍّ عَدُوًّا شَيَاطِينَ الْإِنْسِ وَالْجِنِّ يُوحِي بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ زُخْرُفَ الْقَوْلِ غُرُورًا وَلَوْ شَاءَ رَبُّكَ مَا فَعَلُوهُ فَذَرْهُمْ وَمَا يَفْتَرُونَ (112)

Ve kezâlike cealnâ li kulli nebiyyin aduvven şeyâtînel insi vel cinni, yûhî ba’duhum ilâ ba’dın zuhrufel kavli gurûrâ(gurûran), ve lev şâe rabbuke, mâ fealûhu fe zerhum ve mâ yefterûn(yefterûne).

İşte böylece biz, her nebiye insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Onlardan kimi, kimini aldatmak için süslenmiş sözler vahiy ederler. Eğer Rabbin gerekli görseydi bunu yapamazlardı. Öyleyse onları iftiraları ile baş başa bırak.

 

Yukarıdaki ayetten de anlaşıldığı gibi “insan ve cin şeytanları” vardır. Yani insanlardan ve cinlerden Allah’ın doğru yolundan uzaklaştırmaya çalışan yaratıklar vardır.

Aslında Kuran’da şeytan kelimesi sadece doğru yoldan uzaklaştırmaya çalışan, kötü düşünceli yaratıklar için kullanılmaz. Çanlı olmayan bozucu, yıkıcı, uzaklaştırıcı faktörler içinde kullanılır. Fakat ne yazık ki meal yapanların çoğu bu kelimeyi mistik yaratıklar, şeytanlar gibi çevirmişlerdir. Bu ise insanları bilimsel anlayıştan çok uzaklaştırmaktadır.

Mesela Mülk suresi 5. Ayet:

وَلَقَدْ زَيَّنَّا السَّمَاءَ الدُّنْيَا بِمَصَابِيحَ وَجَعَلْنَاهَا رُجُومًا لِلشَّيَاطِينِ وَأَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابَ السَّعِيرِ (5)

 

Ve lekad zeyyennâs semâed dunyâ bi mesâbîha ve cealnâhâ rucûmen liş şeyâtîni ve a’tednâ lehum azâbes saîr(saîri).

Bu ayet daima şöyle çevrilir:

And olsun ki, yakın göğü kandillerle donattık, onları şeytanlar için taşlamalar yaptık ve şeytanlara çılgın alev azabını hazırladık.[5]

Andolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.[5]

Celâlim hakkı için biz o Dünya Semayı takım takım kandillerle donattık ve onları Şeytanlar için (rucum) atmalar yaptık, hem onlar için o çılgın ateş azabını hazırladık (ki azâbı Seıyr)[5]

Andolsun ki, Biz o dünya göğünü takım takım kandillerle donattık ve onları şeytanlar için atmalar (atış yapılan mermiler) yaptık; ayrıca onlara o çılgın ateş azabını hazırladık.[5]

Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık ve onları, şeytanlar için taşlamalar yaptık. Ve onlar için alevli ateş azabını hazırladık.[5]

And olsun biz, dünyaya en yakın göğü lambalarla donattık. Bunları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve onlara ateş azabını hazırladık.[5]

Andolsun ki; Biz, yere en yakın göğü kandillerle donattık. Onlarla şeytanların taşlanmasını sağladık. Ve onlara, çılgın alevli azabı hazırladık.[5]

Andolsun ki en yakın olan göğü kandiller ile bezedik ve onları şeytanlar için atılacak şeyler kıldık ve bunlar için alevli ateş azabı hazırladık.[5]

Biz yere en yakın göğü lambalarla donattık. Onları şeytanlara atılan mermiler yaptık. Hem onlara alevli ateş hazırladık.[5]

Andolsun, biz en yakın olan göğü (dünya göğünü) kandillerle süsleyip-donattık ve bunları, şeytanlar için taşlama-birimleri (rücûm) kıldık. Onlar için çılgınca yanan ateşin azabını hazırladık.[5]

 

Oysa doğru çeviri şöyle olmalıdır:

Ve mutlaka en yakın göğü manyetik alanla donatmışız ve onu bozucu faktörler için uzaklaştırıcı kılmışız. Ve onlar için yakıcı ışınlı terbiye (azap) hazırlamışız.

 

Ayette geçen mesaabih kelimesine misbah anlamı verilerek lamba, kandil gibi çevrilmektedir. Oysa mesaabih kelimesi me + saabih  مَفَاعِيلَ  kalıbından manyetizma aracı, sebebi olan demektir. Lamba değil manyetizma aracı, sebebi demektir. Çünkü Arapçanın atası olan Akadca saabit(h)u manyetizma demektir.

 

Ayette aslında Dünya’nın çekirdeğinden başlayan, en yakın atmosfer olan manyetosferden bahsedilmektedir. Bu manyetosferin Güneş ve kozmik arka plandan gelen zararlı ışınların Dünya ve onun atmosferine zarar vermesinin engellendiği ve bu engellenme ile Aurora ışınlarının oluşturulduğu belirtilmektedir.

Kutup ışıkları, kuzey ışıkları ya da Aurora Borealis, Kutup bölgelerinde gökyüzünde görülen, yeryüzünün manyetik alanı ile Güneş'ten gelen yüklü parçacıkların etkileşimi sonucu ortaya çıkan doğal ışımalardır.

 

 

Bu ayete benzeyen Fussilet suresi 12. Ayet incelendiğinde de bu düşüncenin doğru olduğu anlaşılacaktır.

Fussilet 12. Ayet:

فَقَضَاهُنَّ سَبْعَ سَمَوَاتٍ فِي يَوْمَيْنِ وَأَوْحَى فِي كُلِّ سَمَاءٍ أَمْرَهَا وَزَيَّنَّا السَّمَاءَ الدُّنْيَا بِمَصَابِيحَ وَحِفْظًا ذَلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ (12)

Fe kadâhunne seb’a semâvâtin fî yevmeyni ve evhâ fî kulli semâin emrehâ ve zeyyennâs semâed dunyâ bi mesâbîha ve hıfzâ(hıfzen), zâlike takdîrul azîzil alîm(alîmi).

Böylece onları iki dönemde yedi gök (atmosfer) olarak gerçekleştirdi. Ve her göğe onun görevini vahyetti. Ve en yakın göğü koruyucu olarak manyetizma ile donattık. İşte o yaptırım gücü olan âlimin ayarlamasıdır.

 

 

Doğrusunu Allah bilir.

 

 


YorumcuYorum
Hüseyin Kayahan
04.07.2016
17:53

Şeytan kelimesi, fizikte “DALGA” demektir. Genel olarak dalga, özel olarak sinüzoidal dalga; burada da tüm canlılar için çok zararlı olan “ULTRA VİYOLE/MOR ÖTESİ” dalgalar anlamındadır.

Dalga, bakış yönünüze göre; bir aşağı bir yukarı veya bir sağa bir sola kıvrılan hareketin adıdır. Sudaki dalgadan tutun da ses dalgası, ışık dalgası, ısı dalgası, radyo dalgaları, alternatif akım vb. hep aynı şekildedir. Grafik olarak gösterilişi, aşağıdaki şekillerde görülebilir.

sinüsoidal ile ilgili görsel sonucu

sinüsoidal ile ilgili görsel sonucu

Yılanın hareketleri de aynı şekilde olduğundan yılana da Sami dillerinde “Satan/Şeytan” denmiştir. Ya da şeytanın bu hareket özelliği daha sonra dalga olayına ad olmuştur…

Söz ve fiillerinde bu dalga hareketine benzer zikzaklar çizen, tutarlı olmayan, ne zaman ne yapacağı belli olmayan insan ve cinler de “şeytan”dır. Bu onların vasfı olması sebebiyle adları olmaktadır. Şeytan da “ben onların sağlarından ve sollarından yaklaşacağım” demiyor muydu? Sağdan olmazsa soldan, soldan olmazsa sağdan yaklaşır; zaten onun tüm hareketi böyledir.

İblis ise Latice “VİRÜS”tür. Hem biyolojik hem de sanal ortam virüsleri iblistir. Zaten aralarında fark yoktur; bunlar program parçacıklarıdır. Ana programın içine girer, kendilerini program dizininin içine yerleştirirler. Bunlar sağlıklı olarak işleyen düzenekleri bozar ve işlevlerini yapamaz hale getirirler. Vücut (DNA) programlarında da böyledir; salt bilgisayar programlarında (RUH) da böyledir.

Melekler ise “ANTİVİRÜS” programları gibidirler. Bozulan yeri onarırlar ve akışın olması gerektiği devam etmesini sağlarlar. Meleklerin buna benzer pozitif/olumlu fonksiyonları da vardır.

Mesabih çoğul bir kelimedir. Fizikte misbah iyon, mesabih iyonlar demektir. Genel anlamı “elektrik yüklü parçacık”tır. Buradan hareketle misbah/kehribar, elektriğin de adı olmuştur. Dünya atmosferinin yeryüzünden itibaren 70-500 km lik kısmına İyonosfer denmektedir. Bu bölgede iyonlar ve serbest elektronlar bulunmaktadır. Çok duyduğunuz “OZON/OZONOSFER” tabakası da bu bölgede yer alır. Güneşten ve yıldızlar arası uzaydan gelen zararlı ışınlar, bu tabaka tarafından absorbe edilir ve yeryüzüne geçmesine müsaade edilmez. Aşağıda bu konuda kısa bilgi de vardır.

Bu iyonlar ve serbest elektronlar; zararlı olan “şeytanları/dalgaları” adeta taşlarlar/dışlarlar/uzaklaştırırlar/yutarlar… ama yeryüzüne geçmelerine müsaade etmezler. Böylece dünyayı korurlar. Bir fizikçi açısından ayette anlatılan olay budur. Bir kozmolog/astronom için misbah çok uzaktaki güneşler/yıldızlar olabilir ama orası “dünyanın seması” değildir. Orası olsa olsa “sema-i hubuk” olabilir. Orası da donatılmıştır ama burada anlatılan onlar değildir.

Ansiklopedik bilgi:

İyonosfer

Ana madde: İyonosfer

Atmosferin elektromanyetik dalgaları yansıtacak miktarda iyon'ların ve serbest elektronların bulunduğu 70 km ile 500 km lik kısmı. 2. Arz atmosferinin dış bir kuşağı. Güneşten veya yıldızlar arası uzaydan gelen ışımalar, burada atmosfer gazlarının atom ve moleküllerini iyonlar veya elektrikle harekete getirir. İyonosferin yüksekliği zamana ve mevsime göre değişir fakat sınırının 25 ila 50 mil arasında olduğu kabul edilir. Işıma ve yansıtma özelliklerine göre çeşitli tabakalara ayrılır. Karakteristik bir olay, bazı radyo dalgalarını yansıtmasıdır. Bu katmanda gazlar iyon halinde bulunur. Bu yüzden radyo dalgaları çok iyi iletilir. Sıcaklık yüksektir, ancak gazlar çok seyrek olduğu için sıradan bir termometreyle ölçülen sıcaklık düşüktür.

Mezosfer

Stratosferden itibaren 80 km. yüksekliğe kadar uzanır. Küçük boyutlu gök taşları bu katmanda sürtünmenin etkisiyle buharlaşarak kaybolur.

Ozonosfer ve Kemosfer olarak iki kısımdan oluşmaktadır.

1.     Ozonosfer: Bu tabakada ozon gazları bulunur. Güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınlar, ozon gazları tarafından tutulur. Bundan dolayı canlılar için koruyucu katmandır.

2.     Kemosfer:Zararlı ışınların tutulması az miktarda burada da görülür. Ayrıca gazların iyonlara ayrılmaya başladığı yerdir.

 

Magnetosfer (manyetosfer

Bu katmana “mıknatısküre” ya da “çekimküre” de denilmektedir. Yeryüzü yoğun bir radyasyon alanıyla kaplı olup, bu radyasyon alanına Van Allen Alanı adı verilmektedir. Van Allen alanı iki kuşağa bölünmüştür ve dünyayı tümüyle çevrelemez.

Saygılarımla.

H.Kayahan

Mete Firidin
04.07.2016
20:17

Ben sadece etimolojiye göre meal yaparım.






Son Yorumlanan Makaleler
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-63
13.11.2025 595 Okunma
1 Yorum 13.11.2025 09:26
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-62
12.11.2025 827 Okunma
1 Yorum 12.11.2025 07:19
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-61
10.11.2025 652 Okunma
1 Yorum 10.11.2025 11:13
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-60
9.11.2025 719 Okunma
1 Yorum 09.11.2025 07:22
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-59
8.11.2025 666 Okunma
1 Yorum 08.11.2025 09:39
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-58
7.11.2025 787 Okunma
1 Yorum 07.11.2025 11:40
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-57
6.11.2025 766 Okunma
1 Yorum 06.11.2025 09:44
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-56
5.11.2025 735 Okunma
1 Yorum 05.11.2025 11:53
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-55
4.11.2025 775 Okunma
1 Yorum 04.11.2025 10:35
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-54
3.11.2025 942 Okunma
1 Yorum 03.11.2025 11:07
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-53
2.11.2025 841 Okunma
1 Yorum 02.11.2025 10:18
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-52
1.11.2025 795 Okunma
1 Yorum 01.11.2025 11:15
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-51
31.10.2025 971 Okunma
1 Yorum 31.10.2025 09:30
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-50
29.10.2025 3620 Okunma
1 Yorum 29.10.2025 07:54
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-49
28.10.2025 1133 Okunma
1 Yorum 28.10.2025 07:45
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-48
26.10.2025 1000 Okunma
1 Yorum 26.10.2025 09:12
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-47
25.10.2025 1327 Okunma
1 Yorum 25.10.2025 07:55
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-46
24.10.2025 1119 Okunma
1 Yorum 24.10.2025 09:52
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-45
23.10.2025 1066 Okunma
1 Yorum 23.10.2025 19:58
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-44
22.10.2025 1342 Okunma
1 Yorum 22.10.2025 09:43
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-43
21.10.2025 1085 Okunma
1 Yorum 21.10.2025 08:33
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-42
19.10.2025 1381 Okunma
1 Yorum 19.10.2025 11:11
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-41
18.10.2025 1415 Okunma
1 Yorum 18.10.2025 09:27
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-40
17.10.2025 1284 Okunma
1 Yorum 17.10.2025 10:43
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-39
16.10.2025 1363 Okunma
1 Yorum 16.10.2025 09:27
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-38
15.10.2025 1562 Okunma
1 Yorum 15.10.2025 11:16
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-37
14.10.2025 1479 Okunma
1 Yorum 14.10.2025 10:48
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-36
12.10.2025 1318 Okunma
1 Yorum 12.10.2025 08:14
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-35
11.10.2025 1316 Okunma
1 Yorum 11.10.2025 09:38
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-34
10.10.2025 1370 Okunma
1 Yorum 10.10.2025 09:54
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-33
9.10.2025 1337 Okunma
1 Yorum 09.10.2025 07:10
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-32
8.10.2025 1338 Okunma
1 Yorum 08.10.2025 12:21
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-31
7.10.2025 1340 Okunma
1 Yorum 07.10.2025 10:04
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-30
6.10.2025 1228 Okunma
2 Yorum 06.10.2025 07:17
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-29
5.10.2025 1281 Okunma
1 Yorum 05.10.2025 10:35
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-28
4.10.2025 1093 Okunma
1 Yorum 04.10.2025 06:40
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-27
3.10.2025 1500 Okunma
1 Yorum 03.10.2025 11:41
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-26
2.10.2025 1614 Okunma
1 Yorum 02.10.2025 15:47
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-24
28.09.2025 1405 Okunma
1 Yorum 28.09.2025 04:56
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-23
27.09.2025 1378 Okunma
1 Yorum 27.09.2025 12:16
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-21
24.09.2025 1436 Okunma
2 Yorum 24.09.2025 11:43
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-20
23.09.2025 1357 Okunma
1 Yorum 23.09.2025 06:45
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-19
20.09.2025 1446 Okunma
1 Yorum 20.09.2025 06:31
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-18
19.09.2025 1312 Okunma
1 Yorum 19.09.2025 12:03
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-17
18.09.2025 1429 Okunma
1 Yorum 18.09.2025 09:57
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-16
17.09.2025 1501 Okunma
1 Yorum 17.09.2025 05:40
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-15
16.09.2025 1658 Okunma
1 Yorum 16.09.2025 08:54
Süleyman Baş
Rum (Roma) Suresindeki Bilinmeyen Mucize
20.06.2025 1162 Okunma
3 Yorum 15.09.2025 14:32
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-14
14.09.2025 1412 Okunma
1 Yorum 14.09.2025 10:25
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-13
13.09.2025 1267 Okunma
1 Yorum 13.09.2025 09:39